Tüm sanat dallarında olduğu gibi, sinemada da anlamlandırma/tanımlama süreci vardır. Sinemadakinin diğer görsel
sanatlardan farkı, hareketli resim ve de farklı zamanlı ve de konu olarak da farklı olayların kurgu ile bir araya
getirilebilmesi gibi özellikleri sonucunda, çok katmanlı bir dil kullanabiliyor olmasıdır. Bu çok katmanlı dil, çok
katmanlı anlam yaratabilmede önemli bir unsurdur. Sinema bu özellikleri nedeniyle çözümleme yapmada ve de filmin anlamını
kavramada diğer sanat dallarından çok daha fazla bilgiyi gerekli kılmaktadır.
Bunun bir diğer nedeni de bir filmin yazım, çekim, yönetim ve yapım aşamalarında; senaryoda ve de sinemaya ait her
noktasında insana dair bir anlam üzerinden çalışıyor olmasıdır. Öykünüzün ne kadar düşsel ya da soyut olduğu hiç önemli
değildir, bu anlamda sinema yakın akraba olduğu düşünülen resimden ve de fotoğraftan ayrılmaktadır. Bir ressam/bir
fotoğrafçı sadece tek bir renk ile tuvalini/fotoğrafını baştan aşağı kaplayabilir ve de bu resme/fotoğrafa hiç bir ad
vermeden sergileyebilir ve de tüm yorumu izleyiciye bırakabilir. Oysa ki sinemadaki obje gösterimi hareket, renk, kurgu
gibi özelliklerinin yanı sıra, resimdekinden daha farklı bir gösteren-gösterilen ilişkisine de sahiptir. Burada tamamen
kavramsal bir çıkmaz/soru yaratabilmek için çekilmiş deneysel sinema örneklerini ayırmalıyız tabii. .Sinemanın bu
gösteren-gösterilen ilişkisini çözümlemenin bir kaç yöntemi vardır. Eleştirici, bu yöntemlerden hangisinin uygun olduğuna
karar verip birini, bir kaçını ya da hemen hepsini bir film üzerinde kullanabilir. Bu yöntemler şu başlıklarda
toplanabilir:
1-Türsel eleştiri; filmin, ait olduğu türdeki diğer filmlerde kullanılan ve türün ortak özellikleri sayılan çatışmalar,
temalar, karakterler ve görsel anlatım açısından incelenmesidir. Sinema tarihi içinde belirli anlatım gelenekleri
oluşturarak, hemen her filmde tekrarlanan bir formulasyona dayalı anlatı yapısına sahip olan ve böylelikle bir tür olarak
sınıflandırılabilecek anlambilimsel ve sözdizimsel yapı ortaya koymuş olan filmlerin incelenmesi... Örneğin, süper
kahramanlar türündeki yapımların (Spider man ve Superman gibi) incelenmesinde kullanılan türsel benzeşiklikler veya Film
Noir' in karakteristik yapısı gibidir"Tür eleştirisinin ana imgesi sanatçı-film-seyirci tarafından oluşturulan üçgendir.
Türler bireysel filmleri aşan ve hem yönetmen tarafından yapılandırılmalarını hem de seyirci tarafından okunmalarını
denetleyen kalıplar/biçemler/yapılardır
2-Tarihsel Eleştiri; filmlerin anlattıkları dönem içerisindeki sosyo-ekonomik, estetik ve de sinema endüstrisinin dönem
koşulları göz önüne alınarak yapılan incelemesi...Örneğin, Potemkin Zırhlısı filminin dönemin estetik hareketlerinden olan
Füturistik estetik anlayışı içerisinde ve de dönemin Rusya' daki toplumsal durum açısından incelenmesi..."Birer kültürel
dışavurum aracı olarak filmler dönemin egemen düşünce ve dünya görüşünü ifade ettikleri, toplumun ruh durumunu
yansıttıkları, değer yargılarını temsil ettikleri gibi, içinde yer aldıkları tarihsel dönemdeki sinema kurumunun
endüstriyel yapısı içindeki uygulamaların, üretim zihniyetinin ve sahip olunan teknolojik düzeyin koşullarında var
olmaktadırlar..." zafer Özden/Film Eleştirisi"Film tarihi hem tarih içindeki filmlerden hem de filmlerin tarihinden
oluşmaktadır.
3-Auteur Eleştirisi; filmin yönetmeninin kendi sinemasal süreci içerisindeki yaratıcılığı esas alınarak yapılan
eleştirisi. İkinci Dünya Savaşı sonrasında Andre Bazin' in çevresindeki bir eleştirmen kuşağının eleştirel tavrıyla doğmuş
bir yaklaşımdır. özgün adı, La politique des auteurs (yazar-yönetmenler politikası). Örneğin, Tarkovsky' nin son filmi
olan Kurban' ın, yönetmenin sanat yaşamındaki yerine ve de diğer filmlerindeki anlatım, mesaj ve de bu gibi özelliklerine
göre yapılan incelemesi..."Auteur film eleştirisi yaklaşımında amaç, bir filmin yaratılmasında (tıpkı bir roman yazarı
gibi) en büyük sorumluluğu taşıyan ve kendi imzasını filme atan kimse olarak yönetmeni teşhis etmektir. Auteurist yaklaşım
yönetmenin temel kaygılarını, filmlerinde tekrarlanan motifleri, filmlerinin içeriklerini ve biçimlerini kişiliğinin
tutarlılığı bağlamında ve diğer yapıtlarıyla ilişkisi içinde değerlendirmektedir... Auteur eleştiri olmasaydı, film
sanatının anlatı geleneklerinin ve yönetmenlerin gelişiminde büyük payları olan bir çok tür filmi anlaşılamadan ve film
sanatına yaptıkları katkılar çözümlenemeden tarihin karanlığında kalacaklardı..." zafer Özden/Film Eleştirisi"Ford ve
Hawks' ı meydana çıkarmak için Western' i meydana çıkarmak gereklidir..."
4-Göstergebilimsel Eleştiri; filmin bir dil süreci olarak incelenmesi. Sinemadaki dili oluşturan renk, kamera hareketleri,
kadraj gibi öğelerin dilbilim ve de göstergebilimsel anlamlandırılması. Göstergebilimsel yaklaşımı kullanan film
eleştirmeni filmsel metni, filmsel göstergelere anlam kazandıran bir "anlamlama sistemi" olarak ele almalıdır. Örneğin,
Antonioni' nin renk kuramının karakteri yaratmadaki sürecinin incelenmesi..."Çağdaş film eleştirisi alanında,
göstergebilimsel terimler ve göstergebilimsel yöntembilim yaygınlık kazanmış durumdadır; filmlere nasıl yaklaşılırsa
yaklaşılsın, filmin temelanlamsal malzemesinin değerlendirilmesi açısından göstergebilim en elverişli eleştirel yaklaşım
olarak durmaktadır..." Zafer Özden/Film EleştirisiGöstergebilim çağdaş bir tartışma konusu olduğu için değil ama filmin
biçemsel yapısını çözümlemek üzere sistematik bir yaklaşım sunmasından dolayı önemlidir..."
5-Psikanalalitik Eleştiri; filmin interaktif olarak yönetmen, karakterler ve de izleyiciler üzerindeki etkisi ve de
dışavurumu gibi gibi konularının incelenmesi... Yönetmenin ruhsal dünyasının ve bilinçaltının dışavurumunu ya da
toplumsal, kollektif bilinçaltının dışavurumunun izlerini bulmaya girişmekte ve filmleri tıpkı bir düş süreci gibi ele
alarak, filmlerin açık içeriğinin altında yatan örtük psikolojik içeriğini ortaya çıkarma amacı taşımaktadır. Örneğin
Haneke' nin filmlerindeki cinsellik unsurunun psiko-analitik çözümlenmesi gibi...Seyircinin zihin durumu düş göreninkine
benzer; salonun karanlığı, müziğin etkisi, ışıklı perdede kayan sessiz gölge; her şey önümüzde oynamakta olan formların
manalı gücünün gerçek uykumuzda ortaya çıkan imgelerin gücü kadar mütehakkim olduğu uyku benzeri bir durum içine sokmakta
işbirliği yapmaktadır."
6-İdeolojik Eleştiri; filmlerin imgelerin ve de gösterenlerin politik olarak açıklanması, egemen ideoloji bağlamında
eleştirel açıdan ortaya konması... Film eleştirmeni, filmleri ideolojik belirlemeler altında çalışan endüstriyel bir
uygulama alanı olarak, egemen ideolojinin yaygınlaşması ve kendisini sürdürmesi işlevini yerine getirilmesini sağlayan
gösterim koşulları itibariyle değerlendirmektedir. İdeolojik film eleştirisinde sorulan temel soru "kültürel davranışlar
ve ürünler olarak sinema filmleri izleyicileri nasıl bir ideolojik konumlandırma içine yerleştirmektedirler?". Örneğin,
Süper kahramanların giysilerinin genelde Amerikan bayrağındaki renkleri simgeleyecek şekilde kırmızı-mavi-beyaz renklerden
seçilmesinin seyirci üzerindeki ideolojik algısı, Vietnam filmlerinde ünlü oyuncular vasıtası ile bu savaşın
meşrulaştırılması ve bu gibi diğer imaların ve de egemen ideolojinin çözümlenmesidir...
7-Sosyolojik Eleştiri; filmlerin toplumla ilişkileri, sosyal ve kültürel etkileri bağlamında bir veri olarak incelenmesi.
Bu eleştirel yaklaşım, filmleri yönetmenin ya da senaristin özel dışavurumları ya da imgeleri bağlamında ya da dilsel
anlatım özellikleri açısından değil de, filmin üretilmiş olduğu dönemin ya da içeriğinde ele aldığı dönemin sosyal
koşullarının incelenmesi anlamında bir yaklaşımdır. Örneğin, V for Vendetta filmindeki ana karakterin toplum ile ilişkisi
ve karakterden etkilenen insanların değişimindeki dinamikleri ve filmin günümüz izleyicisi üzerindeki etkisini
incelemek...Sosyolojik eleştiri büyük ölçüde betimleyicidir; eser hakkında bir değer yargısı taşımaz, durum tespit etmekle
yetinir.
8-Gazete/medya Eleştirisi: filmlerin vizyona girdikleri tarihlerdeki güncelliklerinin incelenmesi ve de seyirciyi
yönlendirme amaçlı yapılan incelemeler...Başlıklarda yazılanlardan da anlaşılacağı üzere bu kategorilerin arasındaki çizgi
oldukça ince; bu yaklaşımlardan herhangi birine ağırlık versek bile, diğer bir yaklaşımın alanına girdiğimizi
anlayamayadabiliriz. Bu nedenle serbest bir yazımla yapılan eleştiriler, kategorilerin bir çoğunu içinde barındırmaktadır.
Film eleştirisine getirilmiş olan bu akademik yaklaşımlar sinema dünyasının anlam anahtarı olarak da görülebilir, bu
nedenle önemli bir etkinliktir.
KAYNAK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder